25 Aralık 2012 Salı

Poseidon Efsanesi

Poseidon Sunağı Didim sınırları içinde olup, eski Adliye binasının yanındaki yoldan veya Apollo Temple'ın arkasından Fener yolundan gidilir. Yeni arıtma tesisleri bu bölgede yapıldığı için yolun büyük bir bölümü güzel olmuştur. Arıtma tesislerinin yanındaki yoldan fenere doğru gidilir. Fener Poseidon Sunağının hemen yanına inşa edilmiştir, eski fener ise tam üstüne inşaa edilmişti.
Girit dışında Yunanistan, Batı Anadolu sahillerinde ve adalarda Poseidon'a tapınıldığı  bilinmektedir. 12 ion şehrinin toplandığı Panionion'da birliğin baş tanrısı olarak Poseidon Plykodros kabul edilmiştir.

Poseidon'un deniz tanrısı olması nedeniyle onun kutsal yeri olarak sayılan bazı burun çıkıntıları  Poseidonion olarak adlandırıldı. Bozburun, Marmaris Burnu, Chios (Sakiz) Adası'nın batı yanında bir burun, Samos (Sisam) Adası'nda bir burun ve Didyma Apollon Tapınağı yakınında bulunan Tekağaç Burnu Poseidon olarak adlandırılmıştır. 1900'lü yılların başlarında Miletos Antik Kenti çevresinde araştırma yapan Von. P. Wilski, hazırladığı arkeolojik haritalarında Kap Monodendri olarak gösterdiği burun, günümüzde Tekagaç Burnu olarak bilinir.Bir çok araştırmacı yayınlarında Tekağaç Burnu'nda ki Poseidiona'dan bahseder. Antik dönem yazarlarından Strabon Poseidiona'nın bulunduğu burnun Miletos Kenti arazisinin güney sınırını  ( Karia ve Ionya sınırı )  belirlediğini orada hala görülen ve Miletos'un kurucusu Neleus tarafından dikilmiş bir sunağın olduğunu eseri  Geographika'da bahseder. 
Milet yarımadası üzerinde bulunan anıt Didim'e 8 km. uzaklıktadır. Yarım adanın büyük bir kısmı kireçtaşından oluşmuş ve denize doğru bir eğim yapmaktadır. Miletos Tiyatrosu'ndaki 5. yy. parçaları ile karşılaştırılması sonucu Tiyatro'nun daha yeni olduğunu, M.Ö. 6. yy.'in ilk yarısında yapıldığı tahmin edilmektedir.
Strabon döneminde yapı orijinal şeklini korumuştur. Yapılışından Bizans Dönemi'ne kadar sağlam kalmıştır. Bizans Dönemi'nde Hiristiyanlığın yayılışıdan sonra sunağın bazı parçaları alınarak büyük ölçüde tahrip edilmiştir. 12. yy.da bölgedeki şiddetli deprem sonucunda sunağın Didyma Apollon Tapınağı ile birlikte yıkıldığı tahmin ediliyor. Üst bölümdeki mermer parçaları deniz yoluyla taşınarak yol ve liman yapımında kullanılmıştır.Dikdörtgen formlu yapının dış ölçüleri   11.5 x 10   metre  ebatlarındadır. Batı tarafında   9 x 7,5   metre  boyutlarında bir merdiven vardır. Denize doğru olan bu merdiven ile Altar'a (sunak) çıkılıyordu. Kireçtaşı  bloklarla inşa edilmiş Altar, mermer plakalarla kaplıdır. Bugün sadece bir sıra kaidesi kalmıştır.
Çağlar boyunca yerinde kalan Altar denizden gelenlerin hayranlığını kazanmış, gemilere yön belirleyici olmuştur. Bir dönem üzerinde bulunan tek bir ağaç bu yerin adını belirlemiştir. Deniz tarafından oldukça tahrip olmuş Altar'ın hemen bitişiğinde bulunan fener  ile yine denizcilere bir yön belirleyici olarak eski işlevini sürdürmektedir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder